Times’ın Sivil itaatsizlik yorumu

22 Nisan 2011 Cuma 14:10

Times’ın Sivil itaatsizlik yorumu

 
DTK ve BDP tarafından Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için başlatılan “sivil itaatsizlik” eylemleri dünya basınının da sayfalarında geniş yer buluyor.

ABD’nin önemli gazetelerinden New York Times, “sivil itaatsizlik” eylemlerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açısından gerçek bir demokrasi sınavı olduğuna dikkat çekti.

DTK ve BDP tarafından başlatılan “sivil itaatsizlik” eylemleri ve sonrasında Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu”nun desteklediği bağımsız milletvekili adaylarını veto etmesiyle başlayan protesto gösterileri ve Kürtlere dönük polis şiddeti dünya basınının sayfalarında geniş yer buluyor. ABD’nin öne çıkan gazetelerinden New York Times, Kürtlerin “sivil itaatsizlik” kampanyasının Erdoğan ve iktidarı için “gerçek bir demokrasi sınavı” olduğuna dikkat çekti. Erdoğan’ın, “son dönemde gazeteciler, yazarlar ve eleştirenlere yönelik baskılar nedeniyle yurt içinde ve dışında artan eleştirileri çektiği” değerlendirmesi yapan gazete, Türkiye’deki gelişmelerin, Mübarek’ten halkını dinlemesini isteyen Erdoğan ve Türkiye’nin itibarı için “mahcup edici bir meydan okuma” olduğuna vurgu yaptı.

‘Anadillerini konuşamayan Kürtler yeni bir harekat başlattı’

Gazetenin, Landon Thomas Jr. imzasıyla ile yayımladığı Diyarbakır kaynaklı geniş haberde, “Kürtler, Türkiye’de haklar ve saygı için harekatı yineledi” başlığı kullanıldı. Başlangıç cümlelerine Diyarbakır’da 5 bin Türk’e seslenen imamın Kürkçe olarak, “Hiç kimse, Allah’ın bize verdiği, kendi dilimizi okullarımızda veya camilerimizde konuşma hakkını reddedemez” sözlerini yer veren gazete, Türk devletinin 12-15 milyon Kürdün dilinin okullarda, camilerde ve devlet dairelerinde kullanılmasına hala izin vermediğine vurgu yapılarak, şu değerlendirmeye yer verildi: “Arap Baharı’nın yaşandığı bu dönemde Türkiye’nin daima huzursuz Kürtleri, Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılından beri mücadele verdikleri, gerçek temsil özgürlüğü ve ana dilinde eğitim görme hakkını sağlamak için yeni bir çaba başlattı. Geçmişte bu tür çabaların gerisindeki en büyük güç kanlı bir gerilla savaşı iken şimdi ise, Kürt liderlerinin sadece komşu ülke Suriye ile Mısır, Yemen ve Libya’daki gelişmelerden değil, aynı zamanda ABD’de 1960 yıllarındaki sivil haklar mücadelesinden ilham aldığını söyledikleri bir sivil itaatsizlik kampanyasıdır.”

Gazete, 12 Haziran’da genel seçimlerin yapılacağına işaret ederek, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dindar muhafazakar hükümeti Haziran’da ülke çapındaki seçimler için hazırlanırken BDP’nin öncüğünü yaptığı bu yeni iddialı kampanya, Erdoğan için gerçek bir demokrasi sınavı olarak görülüyor” yorumuna yer verdi.

‘Küçük önlemler cesur kampanyanın altında kaldı’

Kürtlerdeki kaygıların YSK’nin 12 bağımsız adayın adaylıklarını iptal etmesi üzerine arttığını, YSK’nin kararını gözden geçirmiş olmasının Kürtlerin öfkesini yatıştırıp yatıştırmayacağının belli olmadığını belirten gazete, “Bütün bunlar, Mısır’daki ayaklanma sırasında eski lideri Hüsnü Mübarek’ten halkına dinlemesini isteyen Sayın Erdoğan ve genel olarak bölgenin en gelişmiş demokrasisi olan Türkiye’nin prestiji için mahcup edici bir meydan okuma anlamına geliyor” yorumunu yaptı.

Türkiye hükümetinin Kürtlere yönelik olarak attığı, Kürtçe tv gibi adımlara dikkat çeken gazete, “Ancak seçim öncesi gerilimler artarken ileride bir adım oluşturan bu küçük önlemler, daha hızlı ve cesur değişiklikleri hedefleyen kampanyanın altında kaldı” diye yorum yaptı. DİHA

Tan’dan ‘devşirme’ yorumu

17 Nisan 2011 Pazar 19:10

Tan’dan ‘devşirme’ yorumu

 
‘Emek, Özgürlük, Demokrasi Bloğu’nun Diyarbakır adayı Altan Tan, AKP’nin yanında yer alan Kürtler için kullandığı ‘Devşirme’ tabirini yineledi.

DİYARBAKIR – Dicle Fırat Diyalog Grubu, din âlimi Said-i Kürdi’nin ölümünün 51.yıldönümü nedeniyle Kaplan Düğün Salonu’nda panel düzenledi. Panele, Fedaral Kürdistan Bölgesi ve Suriye’den çok sayıda din alimi ve akademisyenin yanı sıra HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, KADEP Diyarbakır İl Başkanı Civan Roj, Dicle Fırat Diyalog Grubu Başkanı Muhittin Batmani, Kürdistan İslam Cemaati ve Federal Kürdistan Bölge Parlamenteri Ali Bapir, ‘Emek, Özgürlük, Demokrasi Bloğu’nun Diyarbakır adayı Altan Tan, Selahaddin Eyübi Üniversitesi Öğretim Üyesi Mele İbrahim Muhammed katıldı. Panelin yapıldığı salonda Said-i Kürdi’nin fotoğraf ve “Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz yaşam” sözleriyle “Dedelerimizin mezarlarının yerini istiyoruz” yazılı pankart dikkat çekti. Panele Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş da birer mesaj gönderdi. Panel öncesi Said-i Kürdi’nin yaşamının anlatıldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra Kuran-ı Kerim okundu.

61500

‘Kürtlerin ulusal birliği için dua edildi’

İlk konuşmayı yapan HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, egemenlerin Kürtlerin tarihi ve dilini yok ettiğini ifade ederek, Kürtlerin tarihlerini yeniden kurması gerektiğini söyledi. Kürtlerin kültürlerini korumasının yegane yolun ulusal birlik olduğunu dile getiren Bozyel, “Hükümet bizim dedelerimizin yerini göstermeden samimiyetine güvenemeyiz. Devletin atacağı ilk adım dedelerimizin mezar yerlerini açıklamaktır. Bunun için Kürtler birlik olmalıdır” dedi. Dicle Fırat Diyalog Grubu Başkanı Muhittin Batmani, konuşmasında İslam âlemine seslenerek, “Demokrasiye giden yol Kürdistan’dan geçer. İslam âleminin birliği Kürdistan’ın kabul edilmesiyle oluşacak” diye kaydetti.

‘Diyanet Kürtleri asimile ediyor’

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın asimilasyon rolü olduğunu kaydeden Mele Süleyman Kurşun ise “Bazıları Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kürtler ve Türkler arası çimento olduğunu söylüyor. Bende diyorum ki Diyanet İşleri bağımsız değildir ve asimilasyon rolü vardır” diye belirtti. Kürdistan İslam Cemaati ve Federal Kürdistan Bölge Parlamenteri Ali Bapir, bölgede adaletin hakim olması gerektiğini kaydederek, “Ortadoğu’da 2 mazlum millet var. Biri Kürtler biri de Filistinler ama Kürtler birinci sırada çünkü Kürtlerin sığınacağı varlığı yok. Ama Filistinlerin ise Arapların 22 devleti var onları sığınacağı yeri var. O yüzden ilk olarak Kürtleri görüyorum. Biz Kürtler aramızdaki safları birleştirerek sorunlarımızı çözmek için çaba sarf etmeliyiz” dedi.

‘Neyin pazarlığını yapıyorsunuz açıklayın’

Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu adayı Altan Tan ise geçtiğimiz günlerde AKP’nin adayı Mehmet Metiner’e yönelik söylediği ‘Devşirme Kürt’ tanımını yineledi. Bazı kesimlerin halkın çıkarlarını gözetmek yerine hükümete yağ çekme derdinde olduğunu belirten Tan, “Başbakan’la konuştuk diyorlar. Pazarlığınızı neyin üzerine yaptınız? Kürtlerin anadil, Demokratik Özerklik gibi talepleri ile ilgili pazarlığınız varsa arkanızdan gelelim. Eğer kendi şahsi çıkarlarınız için ilişki içindeyseniz siz devşirme Kürtsünüz” dedi. Tan, sona olarak Said-i Kürdi’nin evlatları olarak gidilen yolda çizgilerine devam edeceklerini söyledi. DİHA

Kılıçdaroğlu’nun liste yorumu

12 Nisan 2011 Salı 12:12

Kılıçdaroğlu’nun liste yorumu

Partisinin seçim startını Ankara’da veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, listedeki değişimine ilişkin olarak, “Devrim gerçekleştirdik” iddiasında bulundu.

ANKARA – CHP Ankara İl Örgütü’nün seçim çalışmalarına ilişkin brifingine katılan Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, il binası girişinde gazetecileri milletvekili listesine ilişkin sorularını yanıtladı. Seçimin startını Ankara’da verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Bu gün seçimde nasıl bir yol izleyeceğimize ilişkin birifing alacağız. Listeleri hazırladık dün teslim ettik. Listelerde bir devrim gerçekliştirdiğimizi söyleyebilirim. Gelen tepkilerden de memnunuz yurttaşlar olumlu bakıyor. Örgütlerde aynen öyle bakıyor” şeklinde konuştu. Listede yaptıkları değişikliğin CHP açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, daha önce söyledikleri değişim söylemini uygulamaya geçirdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, listede yer alamayan milletvekilleri ve parti yönetimine teşekkür ederek, seçim çalışmalarında katkı beklediklerini söyledi.

Basın mensuplarının Ergenekon davasından yargılananların aday gösterilmesine ilişkin sorularına Kılıçdaroğlu, “Bizim seçim sloganlarımızdan biri herkes için CHP’dir. Eğer CHP herkesi kucaklayacaksa toplumun her kesiminden kişileri CHP çatısı altında görmek bizi mutlu edecektir. Haberal zaten Zonguldaklıdır. Ailesi CHP’lidir. Haberal o bölgede sayılan ve sevilen birisidir. Bunlar tutuklu olduğu için değil kişisel özellikleri nedeniyle listede yer aldılar. Ergenekon sanıkları listede yer aldı diye bir eleştiri varsa bu doğru değildir. Orada haksız yere tutuklu olduğun söyleyen çok kişi var. Bu kişilerin milletvekili adayı olması önünde engel yoktur. Bunlar hayali ihracatçı değil, düşünce ve kalemleri ile çaba harcayan insanlarıdır listemizde olmaları bizi son derece memnun etmiştir” yanıtını verdi.

İlhan Cihaner’in listede olmamasına ilişkin sorulan sorulara ise Kılıçdaroğlu, “İlhan Cihaner’in aday olmaması partinin kararıdır” dedi. DİHA