‘Kürdün yeri çözüm çadırıdır’

13 Nisan 2011 Çarşamba 13:47

Yüksekova, Şırnak, İdil, Antep, Adana, Mersin, Bitlis, Nusaybin, Kızıltepe başta olmak üzere birçok yerde bir aydır kurulan ‘Demokratik Çözüm Çadırları’ adeta birer tartışma platformu haline geldi.

ŞIRNAK

Şırnak’ta Ömer Kabak Meydanı’nda kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı”nda 4 acil talep üzerine tartışmalar yürütüldü. Dün gece çadırda yurttaşlar ile beraber nöbet tutan BDP Şırnak İl Başkanı Abit İke ve Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal ile yüzlerce yurttaşın katıldığı tartışma platformunda kadınların yöresel kıyafetleri ile katılmaları dikkat çekti. Çadırda kısa bir konuşma yapan BDP Şırnak İl Başkanı Abit İke, Botan halkının çözüm konusunda ki ısrarını çadırlara sahip çıkarak bir ez daha ortaya koyduğunu anlattı. Kürt halkının haklı mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini söyleyen İke, “Dilimize sahip çıkarak her alanda yaşatmalıyız. AKP hükümeti tekçi zihniyetine devam etsin ama bir dönem sonra tek bir milletvekilini bile Kürdistan bölgesinden alamayacaktır” dedi.

Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal ise 12 Haziran’ da yapılacak seçimlerin önemine dikkat çekerek, “Bizler bu seçimde AKP hükümetine Kürtlerin ne kadar irade sahibi olduğunu ve artık tekçi bir zihniyeti asla kabul etmeyeceğini göstereceğiz” diye konuştu. AKP hükümetinin değirmenine su taşıyan bazı Kürtlerin artık gerçekleri görmesi gerektiğini söyleyen Uysal, her onurlu Kürdün yerinin “çözüm çadır”ı olduğunu belirtti.

İDİL

Şırnak’ın İdil İlçesi’nde okul çıkışı Newroz Alanı’nda bir araya gelen ilkokul ve lise öğrencilerinden oluşan yüzlerce kişi, son dönemlerde artan operasyonlara dikkat çekmek amacıyla Aşiti Parkı’nda kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı”na kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte “Gençler ölmesin, kültür sanatla yaşasın” pankartı ile “Savaşsız bir dünya mümkün”, “Çocuklar ölmesin, analar ağlamasın” yazlı dövizler açan öğrenciler, “Dişe diş kana kan Seninleyiz Öcalan”, “Bijî Serok Apo”, “Şehît Namirin” sloganlarını attı. Yapılan yürüyüşün ardından öğrenciler, “Demokratik Çözüm Çadırı”nda nöbet tutanlara destek ziyaretinde bulundu. Öğrencilere hitaben kısa bir konuşma yapan İdil Belediye Başkanı Resul Sadak, öğrencilerin ve gençlerin başlattığı özgürlük hareketinin milyonlara ulaştığını söyledi. Sadak’ın konuşmasının ardından öğrenciler şiirler okudu. “Çözüm çadırı”ndaki etkinlik film gösterimi ile devam etti.

YÜKSEKOVA

Yağışlı ve fırtınalı hava şartlarına rağmen ziyaretlerin sürdüğü Yüksekova’daki “Demokratik Çözüm Çadırı”nda, yurttaşlar kurulan sobalar etrafında bir araya geldi. Çadırda tartışmaların odağında ise seçimler vardı. Seçimde hangi kampanyaların düzenlenmesi üzerine hararetli tartışmalar yapıldı. Çadırı ziyaret eden Yüksekova MEYA-DER üyeleri de koruculara seslenerek silah bırakmalarını istedi. MEYA-DER Üyesi Ömer Çakır, “AKP Hükümeti, seçimde Kürtlere yönelik dini politikasını öne çıkarmaktadır. Kürt halkı dindar bir halktır. Ancak AKP Hükümeti, kirli siyasetine dini de katarak adeta Kürtleri topyekün hedef almaktadır. Kendi Kürdü olan 75 milletvekilini de silerek, kendi Kürdünü yeniden şekillendirmiştir. Kürtler üzerinde yaşanan kirli oyunların bir parçası olan korucularında biran önce silahlarını bırakarak halkıyla beraber hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Çadır ziyaretinde bulunan Hasan Ulaş adlı vatandaş ise “Kürt sorununu AKP Hükümeti değil, BDP’li vekiller ve Kürtlerin birlikteliği çözecektir. Hangi dinde bir halkı dilsiz kimliksiz bırakıldığını söylüyor. Onursuzluğun simgesi olan korucuk silahını bırakın. Üç kuruş için kendinizi satmayın. Gelin kardeşlerinizin elinden tutun. Bizim çağrıları dinleyin yoksa gün gelecek sizi bu defa biz aramıza almayacak ve sizleri kabul etmeyeceğiz” diye konuştu. Çadırda dengbêjleri müzik dinletisi ise yoğun ilgi gördü.

ANTEP

Antep’te Kürt sorununun çözümüne yönelik 4 acil talep başta olmak üzere 10 talebin yerine getirilmesi için Vatan Mahallesi’nde kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı”na EMEP Antep İl Örgütü ziyarette bulundu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posterinin açıldığı çadırda “Önderliğin özgürlüğü özgürlüğümüzdür” dövizleri çadıra asıldı. Her yaştan insanın yoğun ilgi gösterdiği “çözüm çadırı”nda Antep MKM Kurucu Üyesi Abdullah İnce Kürt dili üzerine eğitim vermesiyle başladı. İnce, Ulusların hüviyeti olan anadile Kürtlerin daha fazla sahip çıkması gerektiğine vurgu yaptı. Yurttaşlar İnce’nin ders anlatımını sık sık “Biji serok Apo”, “PKK halktır halk burada” sloganlarıyla kesti. İnce’nin ardından yurttaşlar yerel sanatçıların verdiği müzik ziyafetiyle gecenin ilerleyen saatlerine kadar halaya durdu. “Çözüm çadırı”ndaki nöbeti Gazikent Mahallesi devraldı.

MERSİN

Mersin’in Merkez Akdeniz İlçesi Güneş Mahallesi’nde kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı” dün gece de yüzlerce kişi tarafından ziyaret edildi. MKM Mersin Şubesi’ne bağlı Tiyatro Arzeba da çözüm çadırı önünde skeç gösterimi sundu. Skeç gösteriminin ardından müzik dinletisiyle halay çeken kitle, “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe”, “PKK halktır halk burada”, “Gençlik Apo’nun fedaisidir” sloganlarını attı. Dün gece de çadırı ziyaret eden yüzlerce kişi, ateşler yakıp sabaha kadar oturarak sivil itaatsizlik ve Ortadoğu’da yaşanan halk devrimleri konusu başta olmak üzere birçok konuyu tartıştı.

ADANA

Adana Seyhan İlçesi Ova Mahallesi’nde kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı”nda sağlık paneli verildi. Panele Prof. Dr. Osman Küçük Osmanoğlu, Dr. Ömer Eski, yöneticiler ve hemşireler katıldı. Ana dilde sağlığın önemine değinen Küçük Osmanoğlu, şu anda sağlık alanın da yapılan değişikliklerle, doktorlara sağlığa değil de hastalıklara dua edin duruma geldiğini belirti. Daha sonra Türkiye’nin sağlık konusunda diğer ülkelere oranla çok kötü hatta Suriye ve İran’dan bile daha kötü olduğunu belirtti. Küçük Osmanoğlu, parası olana iyi sağlık, olmayana kötü sağlık hizmeti verildiğini dile getirdi. Dr. Ömer Eski ise sağlık konusunda halkın sürekli kandırıldığını dile getirerek, her bölgenin kendi ana dilinde sağlık hizmeti vermesi gerektiğini kaydetti.
Panelin ardından sağlık konusunda yurttaşları bilgilendirmek için bildiriler dağıtıldı.

BİTLİS

Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde kurulan çadıra bir yandan ziyaretler sürerken, diğer yandan çadırdaki etkinlikler de sürüyor. Çadırı, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyeleri ziyarette bulunurken, nöbet değişimi de gerçekleşti. BDP Bitlis İl Örgütü’nün devraldığı nöbette, KURDİ-DER Tatvan Temsilcisi Maruf Örenç, Kürtçe ders verdi. “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu” Bitlis Bağımsız Milletvekili Adayı Hüsamettin Zenderlioğlu da çadırı ziyaret ederek, çadırdakilerle beraber çalınan müzik eşliğinde halay çekti.

NUSAYBİN

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde Yüzüncü Yıl Parkı’nda kurulan “Demokratik Çözüm Çadırı”nı Nusaybin Şehir İçi Minibüs Kooperatifi Başkanı ve şoförler ziyaret etti. Şoförler, “Demokratik Çözüm Çadırları Platformu”nun dile getirdiği 4’ü acil 10 talebi desteklediklerini belirtti. Daha sonra “çözüm çadırı”nda “Asimilasyon” adı altında panel düzenlendi. Panelde konuşan Melle Seyit Abdullah Kerboranî, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar sürdürülen inkar ve asimilasyon politikalarının dine tezat ve günah olduğunu ifade etti. Kerboranî, Erdoğan’ın da Kürt sorunu karşısında çözüm üretmeyip inkar ve asimilasyonda ısrar etmesi ile aynı suçu işlediğini söyledi. Çadırda daha sonra halk karşıtı siyaset yürüten partilerin seçim öncesinde oy toplama politikalarını anlatan doğaçlama tiyatro gösterimi yapıldı. Oyun, çadırda bulunan yurttaşlar tarafından uzun süre alkışlandı. Gecenin ilerleyen saatlerinde havanın soğuması ve sağanak yağmura rağmen yurttaşlar “çözüm çadırı”nı terk etmedi. Yanituran, Selahaddin Eyyubi, Kışla, Mor Yakup, Yeşilken mahallelerinden gelen yurttaşlar çadır nöbetini devraldı.

KIZILTEPE

Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nde Özgürlük Meydanı’na kurulan “Demokratik Çözüm Çadırları”ndaki etkinlikler soğuk havaya rağmen sürerken, çadır ziyaretçi akınına uğruyor. “Çözüm çadırı”nı dün gece Eğitim Sen Kızıltepe Temsilciliği’nin de aralarında bulunduğu KESK’e bağlı sendikalar ziyaret etti. “Çözüm çadırı”ndaki tartışmalar 4 acil talep üzerinden yürütüldü. “Çözüm çadırı”ndaki nöbeti BDP Kızıltepe İlçe Örgütü devraldı. DİHA

Kürdün enternasyonalizm ve yurtseverlikle imtihanı

Şeyhmus Diken

Kürdün enternasyonalizm ve yurtseverlikle imtihanı

11 Nisan 2011 Pazartesi 13:58

seyhmusdiken@mynet.com

Barış ve Demokrasi Partisi 12 Haziran genel seçimlerine Bağımsız Adaylarla girme kararından sonra destekleyeceği Bağımsız Adayları da açıkladı.

Doğrusu aday listesine baktığımda iki açıdan beklentilerimin büyük ölçüde gerçekleşmiş olmasından memnuniyetimi dile getirmenin yerinde olacağını dillendireyim.

Birkaç hafta önce yazdığım “Parlamentoda Nitelikli Kürt Temsiliyeti İçin” başlıklı yazımda dile getirmiştim:

“Kürtlerin kendi içlerindeki birlikteliği daha da güçlü kılabilmek için bir şekilde bugüne kadar tercihlerini Kürt siyasal hareketi dışında kalmak şeklinde kullananlara da ‘birliktelik’ manasında bir fırsat vermeye ihtiyaç var.”

Devamında ise;

“Seslere ses katmak ve sesleri ‘sınıf intiharından’ geçirerek, emeğin ve yoksulların ortak Kürt ve demokrat sesi olarak seçim meydanlarında dillendirmek için hep birlikte güçlü bir varoluşa evriltmek gerek.

Batıda, Osman KAVALA gibi, Sırrı Süreyya ÖNDER gibi, Ertuğrul KÜRKÇÜ gibi, Ayşegül DEVECİOĞLU gibi, Murathan MUNGAN gibi meclisin ezberini bozacak ve referanslarını soldan alan ilkeli tutarlı şahsiyetlerin adaylığına ihtiyaç var. Mesela soyu kıt’ale uğramış olanların sesi olsun diye Mıgırdiç Margosyan‘ı Diyarbakır’dan bir Ermeni vekil olarak Ankara’ya göndermeye ihtiyaç var.”

Demiştim.

İşin açıkçası sol ve demokrat kesimden ve Kürt cenahından da bu birliktelik içinde yer alamayanların olması bir “burukluk” yaratmış olsa da, görünen o ki; çok renkli ve güçlü bir seçim dönemi yaşayacağımız gün gibi aşikâr…

Kürdün siyaseten iki şeyi seçim öncesi süreçte başardığını şimdiden söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Sıradan bir öngörü yeter de artar bile. Kürt Özgürlük Hareketi kanımca iki buçuk olgunluğu becermiştir.

Biri Kürt siyasal hareketi dışında kalan kimi Kürt kesimlerini üstün bir özveriyle Kürt açık alan siyasetinin içine dâhil etmiştir. Bu büyük bir yurtseverlik örneğidir. Tarihe geçecek ve kayıt altına alınacak bir siyasal özveridir.

İkincisi, nerdeyse 40 yıldır (1965 TİP deneyimi) Türk parlamentosunda adı, sözü ve sesi unutulan hatta kısılan / kısıtlanan geçtiğimiz dönem yetersiz sesle duyulan “Sosyalizm”in sesinin 12 Mart ve 12 Eylül “Komünarları”nın sesinden bir kez daha duyulacak olmasının heyecanı…

Üçüncüsü diyecektim buçuk kaldı. O da şu; Erol Dora’yı Hasip Kaplan’la Beyoğlu’nda paylaştıkları avukatlık bürosunda sonra da MEZO-DER isimli Süryani derneklerinde tanımıştım. İyi bir seçim oldu Süryani Halkı adına. Keşke buçuğu üçe tamamlamak için bir de Ermeni adayımız olsaydı…

Ve unutulmaması gereken bir vefa örneği de KCK davasından yargılananların da altı adayla bağımsız adaylar arasında yer alması…

Parlamentonun yeni dönemi için henüz konuşmak erken.

Ama geçmişteki sol geleneğimizden biliyoruz ki; her seçim aynı zamanda yeni örgütlülükler, yeni birliktelikler ve yeni gür sesleri meydanlara taşımanın da gerekçesidir.

Bu vesileyle Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü gibi referanslarını soldan alan entelektüellerin, Hatip Dicle ve Leyla Zana gibi Kürt siyasetinde duruşları ve varoluşları ile isim ve karizma olmuş şahsiyetlerin, Ferhat Tunç gibi sanatçı ve aydın kişiliğiyle rüştünü ispatlamış kimliklerin, Şerafettin Elçi gibi 12 Eylül öncesinde, zor zamanlarda bakanken Kürtlüğünü dillendirmiş kişiliklerin çok farklı ve örnek bir Kürt ve Demokrat iktidar paylaşımcılığının ipuçlarını vereceklerinin beklentisi içinde olacağımızı şimdiden söylemek mümkün…

Haydi hayırlısı…

10. Nisan 2011 Pazar saat 14.30 AMED…