
Kışanak’tan birlik çağrısı
URFA – Ancak bu mücadele hepimizi ortak paydada birleştirdi. Kürt halkının ulusal birliği hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Tüm halkımız bu mücadele etrafında kenetlemeli ve özgürlüğe doğru yürümeliyiz. Acımız o zaman hafifler ve bu halka borcumuzu ödemiş oluruz” dedi.
Federal Kürdistan Bölgesi’nin Xinêre mevkiinde 2007 yılında yapılan operasyon sonucu yaşamını yitiren Urfa’nın Halfeti İlçesi Yolgeçer (Zağara) Köyü nüfusuna kayıtlı HPG’li Serdar Demir (Birîndar Dilbirîn) için köyünde açılan taziye çadırı, “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu” Siirt Bağımsız Adayı Gültan Kışanak ve yüzlerce yurttaş tarafından ziyaret edildi. Birecik’in Karataş mevkiinde bir araya gelen BDP’liler yaklaşık yüz araçlık bir konvoyla Yolgeçer Köyü’ne gitti. Köyün girişinde araçlardan inerek taziye çadırına kadar yürüyen kitle sık sık, “Şehît namirin”, “Ey şehît xwîna te li erdê namîne”, “Bijî Serok Apo” sloganları attı. Taziye çadırında son bulan yürüyüşün ardından yüzlerce kişiyi, köylüler ve Demir ailesi karşıladı.
Çadırda kısa birer konuşma yapan MEYA-DER Urfa Temsilcisi Şükrü Binici ve BDP İl Eşbaşkanvekili Müslüm Kaplan, aileye ve Kürt halkına başsağlığı dileğinde bulundu.
Daha sonra konuşan Kışanak, Kürt halkının, kimliğini, dilini, kültürünü yok sayan bir siteme karşı onurlu bir mücadele verdiğini belirtti. Kürt sorununun çözümünün, varlığının tartışılıyor olmasının halkın yürüttüğü onurlu mücadelesinin sonucu olduğunu söyleyen Kışanak, şöyle devam etti: “Bu süreci, zorluklarını beraber yaşadık, bedelleri beraber ödedik. Toprağa düşen her canımız sorumluluğumuzu bir kat daha arttırıyor. Bunun farkında ve bilincinde olmalıyız. Biz başarmaya mahkumuz. Herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.” Kışanak, yaşamını yitirenleri sonsuza kadar yaşatmanın tek yolunun onların özgür, onurlu bir halk ideallerini gerçekleştirmekten geçtiğini kaydetti.
Ulusal birlik mesajı
Değerlerin öğrettiği bir başka şeyin de ulusal birlik olduğunu kaydeden Kışanak, “Farklılıklarımız olabilir. Ancak bu mücadele hepimizi ortak paydada birleştirdi. Kürt halkının ulusal birliği hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Tüm halkımız bu mücadele etrafında kenetlemeli ve özgürlüğe doğru yürümeliyiz. Acımız o zaman hafifler ve borcumuzu ödemiş oluruz” dedi. Kışanak’ın ardından konuşan Serdar Demir’in babası Maaruf Demir ise, oğlunun demokrasi şehidi olduğunu söyledi.
‘Öcalan’ın sevgi ile anılmak istendiği günde devlet kan döktü’
Köyden ayrılan Kışanak ve beraberindekiler, daha sonra 4 Nisan 2009 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü nedeniyle Amara’ya yapılmak istenen yürüyüşte polisin halka müdahalesi sonucu yaşamın yitiren Mustafa Dağ’ın, Suruç’un Qeruk Köyü’ndeki mezarını ziyaret etti. Köyde Dağ’ın ailesi ve köylüler tarafından karşılanan Kışanak ve beraberindekiler, Dağ’ın mezarına karanfil bıraktı. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Kışanak, dünyanın her yerinde doğum günlerinin sevinçle karşılandığını ifade ederek, “Ancak devlet, bu kadar evrensel bir duyguyu bile bize çok gördü. Halkımızın ulusal önder olarak kabul ettiği, özgürlük mücadelesine emek veren, bu mücadeleyi buralara kadar getiren, ulusal birliğimizin oluşmasına katkı sunan, bugün de barış ve çözüm mücadelesine en güçlü katkıyı yapan Öcalan’ı halkın sevgi ile anmak istediği bir günde devlet yine kan döktü. Onların halkımıza layık görmediği güzel günleri, halkımıza mutlaka yaşatacağız. İsminde ‘Adalet’ olan bir parti, zerre kadar adaleti olmayan bir parti. İki yıl geçti bu cinayetin üzerinden dinlenen tek kişi yok. Hiç bir tanığın ifadesi alınmadı. AKP tarafından görevlendirilen, polis ve askerlerin ismi tespit edilmedi” dedi.
Konuşmanın ardından Kışanak ve beraberindekiler köyden ayrıldı. DİHA