Kardeş Türküler’in yeni albümü

27 Nisan 2011 Çarşamba 11:35

Kardeş Türküler’in yeni albümü

 
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) Kardeş Türküler, uzun bir aradan sonra nihayet yeni albümleri Çocuk (H)aklı ile dinleyicilerinin karşısına çıktı

İSTANBUL – Kardeş Türküler’in yeni albümü Çocuk (H)aklı nihayet dinleyicileri ile buluştu. Albümün müzik direktörü Arto Tunçboyacıyan, çocuk aklını anarken “İnsanların imgelemlerini harekete geçirmelerini hedefliyor şarkılar. Çocuk teması diyoruz. Herkesin içindeki çocuksuluğu yakalayacak belki bu şarkılar” dedi. Grubun solistlerden Feryal Öney ise hazırladıkları albüm ile “Çocukların dogmalarla şişmemiş, yalın aklına sahip çıkıyoruz, bu toprakların huzuru için çocuklar haklı” dediklerini söyledi.

Müzik direktörlüğünü Arto Tunçboyacıyan’ın yaptığı albüm Kalan Müzik etiketi ile raflardaki yerini alırken, albümde Kardeş Türküler’in önceki çalışmalarından farklı olarak beste ağırlıklı şarkılara yer veriliyor. Çocukların hikâyelerinin yer aldığı 4 şarkı ile birlikte toplam 16 şarkının bulunduğu albümde, birçok şarkıya Vedat Yıldırım’ın yazdığı Kürtçe sözler damgasını vururken, müzisyen Arto Tunçboyacıyan’da bestelerine tanık olmak mümkün. Grup, daha önce dinlediğimiz Kürtçe, Lazca, Ermenice şarkıların yanında ilk kez seslendirdikleri Çeçence şarkı ile dinleyicisinin gönlünü bir kez daha fethedeceğe benziyor. Grubun son albümü, Çocuk (H)aklı’nı Kardeş Türküler’den Vedat Yıldırım, Feryal Öney ve “Kardeş Türküler ailesinin parçasıyım” diyen Arto Tunçboyacıyan’la konuştuk.

* Arto Tunçboyacıyan ve Kardeş Türküler nasıl bir araya geldi?

Vedat Yıldırım: Arto’yu son 10-15 yıldır yakından takip ediyorduk. Çalışmalarını izliyorduk. Ama birbirlerimizi asıl keşfetme sürecimiz Kars Film Festivali’nde ve daha sonra 2009’da İstanbul Arena’da başlar. Çünkü orada ilk kez sahneyi paylaştık. Arkasından gelen sohbetler, hayata bakış açımız, müzikle olan ilişkimiz bizi bu projeye itti.

Arto Tunçboyacıyan: Dünyada ne kadar engeller olsa bir denge bir şekilde kendisini buluyor ve yakın insanlar bir şekilde bir araya geliyor. 2009’da Arena’da birlikte çalınca ben de kendimi artık Kardeş Türküler ailesinin içinde hissettim. Kendimi onlardan ayrı düşünmüyorum. Kendi tecrübelerimle hayat görüşümle onların sahnelerine katkıda bulunmak istedim. Onların müziklerini dinlediğimde çok keyif alıyordum ama önemli olan CD’de nasıl olacağımızdı. Çünkü sahnede ortak bir performans sergilemek farklı bir şeydir, CD’de müzik yapmak bir şey farklı bir şeydir.

Bu toprakların huzuru için: Çocuklar (H)aklı

* Albümün ismine Çocuk (H)aklı demek nerden aklınıza geldi?

Feryal Öney: Albümde hem bulunduğumuz toprakların çocuklarına dair şarkıların yorumlanması hem de çocukların önyargısız, naif, öğrenme ile kirlenmemiş bakış açısının sahiplenilmesi nedeniyle grup albüme Çocuk (H)Aklı ismini verdik. Düşmanlıklardan ırak, sadece varlığı ile ötekini kabul eden, hem masum hem de dirençli olan çocuklar gibi şarkılarına, başka seslere kulak veren Kardeş Türküler, “büyüklerin” düşüncelerine akıl sır erdirmemeye, gerçeği rüyalardaki gibi yorumlamaya, hayalleri kabul etmeye ve onları gerçek kılmaya kararlı. Çocukların dogmalarla şişmemiş, yalın aklına sahip çıkarak, bu toprakların huzuru için çocuklar haklı dedik.

‘Hayata 1-0, 2-0 mağlup başlayan bir çocuğun hikayesi de var’

* Kardeş Türküler’in her albümünde, müziğin yanında güncel politik koşullarının da anlatıldığı sesler duyarız. Çocuk (H)aklı albümünde de benzer politik sesleri duyuyor muyuz?

Feryal Öney: Evet, yine politik bir albümle Türkiye’deki politik gelişmelerine ilişkin sözümüzü ifade etmek istedik. İsminden başlamak isterim çocuk haklı albümün adı ama çocuk şarkılarından oluştuğu için değil. Evet içinde çocukları anlatan bu memlekette yaşayan farklı çocukların çocukluk durumlarını hayata 1-0, 2-0, 3-0 mağlup başlamış çocukların hikayelerini anlatan şarkılar var. Mesela Hekim isimli bir şarkımız var. Göçlerle İstanbul’a gelmiş Kürt bir çocuğu anlatıyor Hekimo’yu. Şarkının bestesi Arto’ya Kürtçe sözleri de Vedat’a ait. Hekim, İstanbul’a geldiğinden beri bir sürü iş denemiştir. Midye satmıştır, çakmak satmıştır hep zabıta kovalamıştır Hekim’i, hiçbir işte tutunamamıştır. Sebep Hekim değildir, buranın şartlarıdır. Sistem onun var olmasına izin vermemiştir, hayata 1-0 başlamıştır. Bir de Nazar isimli bir şarkımız var. Nazar Sulukule’de yaşayan gerçek bir çocuk. Sulukule’deki kentsel dönüşüm projesi ile Karagümrük’e göç etmiş ve ailesi olmayan bir çocuğun hayata tutunma çabasını, inatçılığını anlatıyor Nazar şarkısı. Ermenice şarkımız Haydo ise Ermeni bir çoban çocuğun öyküsünü anlatıyor. Haydo bize, havan topu ile öldürülen 12 yaşındaki Ceylan Önkol’u hatırlatıyor. Haydo’da Ermeni bir aileyi anlatıyor. Kimliği ne olursa olsun çocukların benzer kaderler paylaştığını anlatıyor. Yoyo diye bir isimli şarkımız var. Yoyo, evrensel bir oyuncak, şarkının Arapça sözleri var ama Vedat Kürtçe sözler de yazdı. Yoyo’nun sözlerinde çocuk babasına ‘baba yoyomu getir’ diyor. Arapça olarak yaşanan savaşa isyan ediyor aslında. Kürt coğrafyasında taş atan çocuk da Filistin’de taş atan çocuk da yaşananlara isyan ettikleri için o taşları atıyorlar, kimse onları yönlendirmiyor.

* Hükümetin, farklı ülkelerdeki çocukların taş atma halini farklı yorumlamasına ilişkin bir eleştiri diyebiliriz…

Feryal Öney: Filistinli çocuk da Kürt coğrafyasında taş atan çocuk da bir şeye isyan ettikleri için o taşı atıyorlar. Ama bugün Türkiye’den konuşan hükümet yetkilisi Filistin’deki çocuğu devrimci, mağdur, isyan eden, hak arayan çocuk olarak değerlendirirken, Kürt coğrafyasında benzer nedenlerle taş atan çocukları terörist olarak değerlendirebiliyor. Yoyo isimli şarkı biraz da bu çelişkiyi anlatıyor.

* Albümün hedefi nedir?

Feryal Öney: Kimlikler Türkiye için ’90’lı yıllardan bu yana üzerinde çokça konuşulmuş ve önemli mesafeler alınıp ilerlemeler kaydedilmiş bir konu. Bugünkü meseleyi tek başına “bu kültürlerin, kimliklerin renklerini temsil edecek miyiz?” meselesi değil de; artık bu kültürleri “gündelik hayatımızda birer alt kültür haline getirmeden nasıl yaşatacağız?”, “Farklı kültürler birlikte nasıl var olacak?”, “Ötekinin ötekisini yaratmadan, kültürel hiyerarşiler oluşturmadan nasıl yan yana duracağız?” sorularıyla ele alıyoruz. “Müzikal renklilikle, kültürel renklilikle nasıl ilişkileneceğiz? Güncel meselelere dair bu diller, bu inançlar, bu makamlar içinden nasıl tepki üreteceğiz?” gibi soruların yanıtlarını yeni albümde vermeyi hedefledik.

Çeçence şarkı da var Êzidi ilahisi de

* Lazca, Ermenice, Kürtçe şarkıları her albümde duyuyoruz. Bu albümde farklı bir etnik grubun şarkısına da yer verdiniz mi?

Vedat Yıldırım: İlk kez Çeçence bir şarkıya yer verdik. Ayrıca Êzidilerin sayısı da oldukça azaldı. Üzerimizde bir sorumluluk hissettik. Êzidi ilahisi koyduk albüme. Yaşar Kemal’in Êzidileri hatırlatan sözlerini de ekledik. Bu artık bizim boynumuzun borcuydu.

* Başlangıcından günümüze Kardeş Türküler’in öyküsü biraz da Türkiye’nin politik gelişmeleri paralellik gösterir. 1990’larda bu ülkede farklı etnik kökenler kendisinin var olduğunu kabul ettirmeye çalışırken, sizler de sahneden Kürtçe Lazca şarkılar söylüyordunuz. Bugünkü politik gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Kalıcı ve onurlu barış nasıl olacak bunun için söylüyoruz’

Feryal Öney: 90’lşarın başında kimlikler vardı sadece. Türkiye, sadece Türklerden sunnilerden oluşmaz bu memlekete. Çok sayıda kültür kimlik var ve bunları özgür bırakmak lazım. Biz o dönemler ifade ve inanç özgürlüğü sağlanması diye yola çıktık. Artık Kürtler vardır, Ermeniler vardır, telaffuz edilmeye başlandı. 2000’lerle beraber bu insanlar farklı kimlikler nasıl yaşarlar? Dahası biz yan yana nasıl yaşarız? Kimsenin kimseden üstün olmadığı bir şekilde. İşte bunun için söylemeye başladık. Şimdide kalıcı onurlu bir barış nasıl olacak işte bugün bunun için söylüyoruz.

* Nasıl olacak peki?

Feryal Öney: Geçen yıl çok ciddi politik gelişmeler yaşandı. Ceylan Önkol hayatını kaybetti. Bu memlekette çocuklar polis ve askerler tarafından öldürülüyor. Ama bir de açılım süreci yaşandı. Konuşulmayan birçok şey konuşulmaya başlandı. Ama yetersizdi. Açılım ilk başta umut oldu sonra başka bir sürece girildi. Umutsuz olmak istemiyorum. Sanatçılar olarak birilerini harekete geçirmek gerekiyor. Yaşadığımız memlekete dair dertlerimiz var. Biz de kalıcı onurlu bir barış istiyoruz. Bu albümde de bunu haykırıyoruz.

‘Demokratik özerklik önerisi ciddiye alınmalı, tartışılmalı’

Vedat Yıldırım: Demokratik özerklik önerileri ciddiye alınmalı ve tartışılmalı. Kadıköy’de Çerkesler anadilleri için miting yaptı. Çok farklı kesimler yavaş yavaş asimilasyona karşı mücadele etmeye başladı. Artık tüm etnik gruplar asimiaslayonun perdesini kaldırmak istiyor. Öte yandan, ortak yaşam nasıl olacak bunun modelini ortaya koymak lazım. Biz nasıl birlikte yaratıyorsak yan yana durabiliyorsak tüm halklar ortak yaşamda yan yana durabilir.

‘Nasıl oluyor da seçilmemiş insanlar halkın seçtikleri için karar veriyor?’

Arto Tunçboyacıyan: Asında çok basit herkes herkesi sevmek zorunda değil, ama saygıyla karşılamak zorunda. Avrupa’da böyle Amerika’da öyle, biliyoruz birileri bunu yapmıyor. Ondan dolayı bir rahatsızlık var. Gazze’de ki çocuğu devrimci ilan ediyorsun ama İsrail ciplerini alıp Hakkari’de Kürt çocuklarını eziyorsun. İyi düşünceli insanların yan yana gelmesinden korkuyorlar. YSK’nın veto kararlarını hiç anlamamıştım. Bir halk birini seçmiş seçilmeyen insanlar halka liderlik yapabilir mi? Seçilmemiş insanlar seçilmiş insanlar için karar veriyor. Dünyada böyle bir şey ancak faizimle yönetilen ülkelerde olur. DİHA