Kışanak’tan birlik çağrısı

16 Nisan 2011 Cumartesi 17:00

Kışanak’tan birlik çağrısı

 
Kürtlerin acılarının Kürtler arası oluşacak ulusal birlikle hafifletilebileceğini belirten “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu”un Siirt Bağımsız Adayı Gültan Kışanak, “Farklılıklarımız olabilir.

URFA – Ancak bu mücadele hepimizi ortak paydada birleştirdi. Kürt halkının ulusal birliği hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Tüm halkımız bu mücadele etrafında kenetlemeli ve özgürlüğe doğru yürümeliyiz. Acımız o zaman hafifler ve bu halka borcumuzu ödemiş oluruz” dedi.

Federal Kürdistan Bölgesi’nin Xinêre mevkiinde 2007 yılında yapılan operasyon sonucu yaşamını yitiren Urfa’nın Halfeti İlçesi Yolgeçer (Zağara) Köyü nüfusuna kayıtlı HPG’li Serdar Demir (Birîndar Dilbirîn) için köyünde açılan taziye çadırı, “Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu” Siirt Bağımsız Adayı Gültan Kışanak ve yüzlerce yurttaş tarafından ziyaret edildi. Birecik’in Karataş mevkiinde bir araya gelen BDP’liler yaklaşık yüz araçlık bir konvoyla Yolgeçer Köyü’ne gitti. Köyün girişinde araçlardan inerek taziye çadırına kadar yürüyen kitle sık sık, “Şehît namirin”, “Ey şehît xwîna te li erdê namîne”, “Bijî Serok Apo” sloganları attı. Taziye çadırında son bulan yürüyüşün ardından yüzlerce kişiyi, köylüler ve Demir ailesi karşıladı.

Çadırda kısa birer konuşma yapan MEYA-DER Urfa Temsilcisi Şükrü Binici ve BDP İl Eşbaşkanvekili Müslüm Kaplan, aileye ve Kürt halkına başsağlığı dileğinde bulundu.

Daha sonra konuşan Kışanak, Kürt halkının, kimliğini, dilini, kültürünü yok sayan bir siteme karşı onurlu bir mücadele verdiğini belirtti. Kürt sorununun çözümünün, varlığının tartışılıyor olmasının halkın yürüttüğü onurlu mücadelesinin sonucu olduğunu söyleyen Kışanak, şöyle devam etti: “Bu süreci, zorluklarını beraber yaşadık, bedelleri beraber ödedik. Toprağa düşen her canımız sorumluluğumuzu bir kat daha arttırıyor. Bunun farkında ve bilincinde olmalıyız. Biz başarmaya mahkumuz. Herkesin sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.” Kışanak, yaşamını yitirenleri sonsuza kadar yaşatmanın tek yolunun onların özgür, onurlu bir halk ideallerini gerçekleştirmekten geçtiğini kaydetti.

Ulusal birlik mesajı

Değerlerin öğrettiği bir başka şeyin de ulusal birlik olduğunu kaydeden Kışanak, “Farklılıklarımız olabilir. Ancak bu mücadele hepimizi ortak paydada birleştirdi. Kürt halkının ulusal birliği hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Tüm halkımız bu mücadele etrafında kenetlemeli ve özgürlüğe doğru yürümeliyiz. Acımız o zaman hafifler ve borcumuzu ödemiş oluruz” dedi. Kışanak’ın ardından konuşan Serdar Demir’in babası Maaruf Demir ise, oğlunun demokrasi şehidi olduğunu söyledi.

‘Öcalan’ın sevgi ile anılmak istendiği günde devlet kan döktü’

Köyden ayrılan Kışanak ve beraberindekiler, daha sonra 4 Nisan 2009 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü nedeniyle Amara’ya yapılmak istenen yürüyüşte polisin halka müdahalesi sonucu yaşamın yitiren Mustafa Dağ’ın, Suruç’un Qeruk Köyü’ndeki mezarını ziyaret etti. Köyde Dağ’ın ailesi ve köylüler tarafından karşılanan Kışanak ve beraberindekiler, Dağ’ın mezarına karanfil bıraktı. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Kışanak, dünyanın her yerinde doğum günlerinin sevinçle karşılandığını ifade ederek, “Ancak devlet, bu kadar evrensel bir duyguyu bile bize çok gördü. Halkımızın ulusal önder olarak kabul ettiği, özgürlük mücadelesine emek veren, bu mücadeleyi buralara kadar getiren, ulusal birliğimizin oluşmasına katkı sunan, bugün de barış ve çözüm mücadelesine en güçlü katkıyı yapan Öcalan’ı halkın sevgi ile anmak istediği bir günde devlet yine kan döktü. Onların halkımıza layık görmediği güzel günleri, halkımıza mutlaka yaşatacağız. İsminde ‘Adalet’ olan bir parti, zerre kadar adaleti olmayan bir parti. İki yıl geçti bu cinayetin üzerinden dinlenen tek kişi yok. Hiç bir tanığın ifadesi alınmadı. AKP tarafından görevlendirilen, polis ve askerlerin ismi tespit edilmedi” dedi.

Konuşmanın ardından Kışanak ve beraberindekiler köyden ayrıldı. DİHA

‘Silahlanmaya hayır’ çağrısı

12 Nisan 2011 Salı 15:54

‘Silahlanmaya hayır’ çağrısı

Türkiye’nin 1988-2008 yılları arasında dünyada en çok silah ithal eden ilk beş ülke arasında olduğuna dikkat çeken Urfa’daki sivil toplum örgütleri askeri harcamaların denetim dışında olmasının artık ülke insanının kaldırabileceği bir durum olmaktan çıktı

URFA – MAZLUMDER Urfa Şube binasında bir araya gelen Eğitim Sen, İHD, Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği ve MAZLUMDER yöneticileri, Uluslararası Barış Bürosu ve Uluslararası Politik Etütler Enstitüsü tarafından dünyada ilk kez ilan edilen “12 Nisan Askeri Harcamalara Karşı Eylem ve Direniş Günü”ne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan MAZLUMDER Urfa Şube Başkanı Ömer Sinikan, küresel ekonomik krize rağmen dünyadaki silahlanmanın son 10 yılda ikiye katlandığını belirtti.

‘Ülke insanı kaldıramıyor’

2009 yılında askeri harcamalara ayrılan toplam paranın 1 trilyon 531 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Sinikan, Türkiye’nin 1988-2008 yılları arasında dünyada en çok silah ithal eden ilk beş ülke arasında olduğunu ifade etti. Dünya’nın açlık ve sefalet ve adaletsiz paylaşımın pençesinde kıvrandığını söyleyen Sinikan, açlık, yoksulluk, asimilasyon, kan ve gözyaşının devam ettiğini dile getirdi. Sinikan, temel sorunlarını çözme yolunda bir türlü kendisiyle yüzleşme noktasına gelemeyen Türkiye’nin, zorluklarla elde ettiği bütçesinin önemli bölümünü silahlanmaya ve askeri harcamalara ayırdığını ve askeri harcamaların denetim dışında olmasının artık ülke insanının kaldırabileceği bir durum olmaktan çıktığına dikkat çekti.

‘Dünyada açıklık çeken kişi sayısı 800 bin’

Dünya genelinde açlık çeken 800 milyonu aşkın insanın yüzde 80’nini, gelişmekte olan ülkelerin kırsal yörelerinde yaşayanlar oluştuğunu dile getiren Sinikan, “Dünyada her yıl 11 milyon kişinin açlık veya yetersiz beslenme yüzünden öldüğü tahmin edilmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2015 yılına kadar dünyada açlık çeken kişi sayısını yarı yarıya azaltarak bugünkü 800 milyondan 400 milyona indirmek için, 24 milyar dolara ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Her yıl silahlanmaya harcanan yüzlerce milyar doların yanında ‘ne kadar komik bir miktar” dedi.

‘Denetimsiz silahlanmaya hayır’

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılmış olan 2006 Yoksulluk Araştırması’na göre; Türkiye’de yoksulluk sınırının altında yaşayan nüfus oranının yüzde 17,8 olduğuna işaret eden Sinikan, “Küresel ve her türlü silahlanmaya, küresel egemenlerin kitlesel silahlarına, silahlanmalarına, kullanmalarına ve nükleer silahlardan dünyayı arındırma konusundaki yalanlarına ve çifte standartlı politikalarına, ülkemiz insanının alın terini denetimsiz şekilde silahlanmaya ayırmaya hayır diyoruz” diye konuştu. DİHA

Barzani’den diyalog çağrısı

11 Nisan 2011 Pazartesi 00:18

Barzani’den diyalog çağrısı

Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, iktidardaki YNK ve KDP ile muhalefetteki Goran, Komala İslami ve Yekgırtu İslami hareketlerinin Kürdistan’ın çıkarları doğrultusunda diyalog içinde olmalarını istedi.

HEWLER – Muhalefette ve iktidardaki örgütlerin karşılıklı yapmış oldukları açıklamalardan sonra gerginleşen durumu yatıştırmak için Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani yazılı bir açıklama yaptı.

Barzani, Muhalefetteki Goran, Komala İslami ve Yekgırtu İslami ile iktidardaki YNK ve KDP’nin Kürdistan’ın yüksek menfaatleri için diyalog içinde olmalarını istedi. İçine girilen krizin son bulması için diyalog çağrısında bulunan Barzani, muhalefetten hükümetin yapacağı reformlara dahil olmasını talep etti.

Erken seçim, geniş katılımlı hükümet, atılacak adımlar ve yapılacak reformlar konusunda iktidar ve muhalefetin diyalog içerisinde olmasını isteyen Barzani, “Bu konuda atılacak her adımın yasalar çerçevesinde meşru olacağının garantisini veriyorum” dedi. DİHA