Şemdinli’de patlama: 1 ölü

13 Nisan 2011 Çarşamba 16:38

Şemdinli’de patlama: 1 ölü

Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Konur köyü yakınlarında meydana gelen patlamada 1 kişi hayatını kaybetti, 1 çocuk da yaralandı.

VAHAP BAY – ERKAN ÇAPRAZ / YÜKSEKOVA HABER

ŞEMDİNLİ – Edinilen bilgilere göre olay Şemdinli ilçesine 40 kilometre mesafede bulunan Konur köyünde meydana geldi. Köy sakinlerinden alınan bilgiye göre, arazide bir cisim bulan Kamil Şen isimli geçici köy korucusu cismi incelerken patlama meydana geldi. Patlama sırasında cisimle oynayan Kamil Şen olay yerinde hayatını kaybederken 8 yaşındaki kardeşi M. Emin Şen ise ağır yaralandı. Ağır yaralanan 8 yaşındaki çocuk askeri helikopterle Hakkari’ye kaldırıldı.

VALİ TÜRKER: PATLAYICININ TÜRÜ HENÜZ BELLİ DEĞİL

Konu ile ilgili Yüksekova Haber’e bilgi veren Hakkari Valisi Muammer Türker, köyün yukarısında bulunan boş arazide meydana gelen patlamada bir köy korucucunun hayatını kaybettiğini 8 yaşındaki kardeşi M. Emin Şen’in ise yaralandığını doğrularken patlayıcının türü ve olayın oluş şeklinin yapılacak incelemelerin ardından netlik kazanacağını belirtti.

Erdoğan ilk hamlesini yaptı

13 Nisan 2011 Çarşamba 16:02

Erdoğan ilk hamlesini yaptı

Avrupa’nın Başkenti Strasburg’da Avrupalı parlamenterlerin sorunlarını yanıtlayan Başbakan Erdoğan’ın seçim arifesinde, “Avrupa’ya rest çekti” görüntüsü yaramak için sert bir dil kullanması dikkat çekti.

ANKARA – Strasburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne katılarak soruları yanıtlayan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, ilginç değerlendirmelerde bulundu. Dinsel, bölgesel ve etnik milliyetçiliğe karşı olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’yi “ileri demokrasi”yi işleten bir ülke haline getirdiklerini savundu. Türkiye’nin ve AKP’nin marka haline geldiğini savunan ve gelip Türkiye’yi ve AKP’yi merak eden ülkeler olduğunu belirten Erdoğan, “Bize geliyorlar, onları eğitiyoruz. Bizden eğitim alanlar var” dedi. Yüzde 10 seçim barajına ilişkin soruları da yanıtlayan Erdoğan, sert ifadeler kullanarak, “Yüzde 10 barajını koyan biz değiliz, biz de bu baraja rağmen seçildik parlamentoya girdik. Partimizi kurduk 16 ay sonra biz iktidar olduk. Bu kadar kısa süreye rağmen nasıl iktidar olduk? Sol kanatta ya da sağ kanata ya da ileri de kalmadık. Biz Türkiye’nin tümünde kaldık” diyerek, seçim barajını savundu.

Erdoğan’a göre, barajın demokrasi ile ilgisi yok

Romanlar dahil her kesimi temsil ettiklerini iddia eden Erdoğan, Fransa’yı da ayrımcılık yaptığı konusunda suçlayarak, “Romanları ve bütün kesimleri temsil ediyoruz. Şu anda biz Romanların Fransa’dan ihraç edildiğini kovulduğunu görüyoruz. Demokrasi bu mudur? Fransa da inanç özgürlüğüne saygı olmadığını görüyorum. İnanç özgürlüğü bu mudur?” diye tepki gösterdi. “Yüzde 10 barajını indirmek ya da indirmemek demokrasi ile ilintili değildir” iddiasında bulanan Erdoğan, “Avrupa’da yüzde 8 ya da 7 barajı var, olabilir. Ama biz istikrar için bunun (yüzde 10 barajı) devamı kararını almışız, halkımızda destek veriyor. Yeri geldiğinde bu barajın indirilmesi gerekiyorsa halkımızla bunun değerlendirmesini yaparız, ona göre indiririz. Kararını verecek olan halkımızdır. Size soracak, sizin isteğinizle bunu değiştirecek değiliz. Geldiğimiz yerlere kolay gelmedik. Bunun çok bedellerini ödedik. Yeni bedeller ödemek istemiyoruz. İleri demokrasiyi kuruyoruz. Parti ise parti var, istediği gibi partisini kuruyor, istediği zaman seçime giriyor. Bir etnik bölgesel parti değiliz. Ülkemizin tamamında varız” sözleriyle dikkat çekti.

Türkiye’de her şeyin güvencesi Erdoğan

Fransız bir parlamenterin, “Dini azınlıkların korunması halen gündemde olan bir konu. Nasıl bir ispat getirebilirsiniz. İbadet yerlerini yaşayabilmeleri için söylediklerinizin tersine, bu çünkü Fransa’da yaşanan bir gerçek?” sorusuna da sert tepki gösteren ve soruyu soran kişinin Fransız olmasından hareketle, “Siz Türkiye’yi tanımıyorsunuz, size söylenenlerle konuşuyorsunuz. Öyle anlaşıyor ki; siz Türkiye’de Fransızsınız, sizi Türkiye’ye davet ediyorum” diyen Erdoğan, Türkiye’de dini azınlıkların da hiçbir sorunlarının olmadığını savundu. Erdoğan, “Lozan Antlaşması’na göre Sen Sinod Meclisi’nde yapılır. Sen Sinod Meclisi’ne seçilenler Lozan Antlaşması’na göre TC vatandaşı olmak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı halde seçilen meclis Lozan’ı çiğniyor. Sonra müracaat ettiler, şu anda vatandaşımızdır. Bununla kalmadık. Sümele Manastırı’nı gezmek istiyoruz dediler hay hay dedik. Geçen yıl gittiler 3 bin kişi gidip ayinlerini yaptılar. Van’da Ermeni Ortodoks Kilisesi yıkılmak üzereydi. Biz o kiliseyi kendi kasamızdan restorasyonunu yaptık. Bizim ülkemizde ne kadar dini azınlık varsa hepsinin ibadetinin sigortası güvencesi benim” dedi. Erdoğan daha önce laiklik tartışmalarına ilişkinde, “Laikliğin güvencesi benim” cümlesini kullanmıştı.

Ermenilere yine ‘istesek göndeririz’ tehdidi

Ermenistan’la imzalanan protokole rağmen sınır kapılarının açılmaması ve bunun Türkiye’yi taraf haline getirdiği yönündeki bir soruyu da cevaplandıran Erdoğan, MİSK Üçlüsü kararlarının uygulanmasını isteyerek, “ABD, Fransa, Almanya bu sorumluluğu yerine getirdiği zaman biz adım atarız; ama sorumluluklarını yerine getirmedikleri zaman bu süreç zorluğa giren” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’de bulunan Ermenileri bir kez daha gündeme getiren ve 70 bini Türk vatandaşı olmak üzere 110 bin Ermeni bulunduğunu hatırlatarak, “biz bunları ülkelerine göndermiyoruz, istesek göndeririz” diyen Erdoğan, Ermenistan’ın diasporaya karşı tutum almasını isteyerek, “Eğer Ermenistan yönetimi diasporaya yönelik bu ürkekliliğini atabilirse, bu işi çözmek daha kolay olur. Yapılırsa kapılar da açılır sorunlarda erken çözülür” diye konuştu.

Türkiye’de asimilasyon yokmuş

Asimilasyon ve entegrasyona yönelik bir başka soruyu da cevaplandıran Erdoğan, Kürtçe yasağına rağmen Türkiye’de “asimilasyon” olmadığın savundu. Erdoğan, “Kültürel noktada kesinlikle asimilasyona karşıyım buna insani olarak karşıyım. Ama entegrasyon konusunda kesinlikle entegrasyon olması lazım. Bu Almanya’daki vatandaşımız içinde öyle. Almanya’da 2.7 milyon vatandaşımız var. Kültürel noktada asimilasyona gelince ona karşıyız. Ne biz kendi ülkemizdeki farklı milletlerin farklı ülkelerin insanlarını asimile etmeye çalışırız, ne de kendi vatandaşlarımızın asimile edilmesini isteriz” dedi.

İmamın Ordusu kitabına bomba örneği

Ahmet Şık’ın İmamın Ordusu isimli kitabının toplatılmasına ilişkin bir soruyu da cevaplandıran Erdoğan, “Bu kitapları toplatan ben değilim. Tutuklanan medya mensuplarının elindeki belge ve bilgilerin ardında bir şey var ki; yargı hemen tedbir istiyor. Bakın bir örnek vereyim. Bombayı kullanmak suçtur. Bombanın hazırlanmasında kullanılan malzemeleri kullanmak da suçtur. Bunun ihbarı gelmişse güvenlik güçleri bunu toplamaz mı? Yargı bu tür hazırlıklar olduğu tespit etmiş ve harekete geçmiş. Türkiye’de yürütmeye bağlı bir yargı yok. Bağımsız bir yargı var. Kitap internete girmiştir ve burada ne olduğu görülmüştür. İşinize gelince bağımsız yargı diyorsunuz, Türkiye’ye gelince yürütmeye bağlı yargı istiyorsunuz” diyerek, basılmamış kitabın toplatılmasını savundu. DİHA

Şırnak’ta ‘elektrik’ protestosu

13 Nisan 2011 Çarşamba 15:50

Şırnak’ta ‘elektrik’ protestosu

Şırnak’taki sivil toplum kuruluşları, kentte yaşanan elektrik kesintilerini Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin önüne siyah çelenk bırakarak protesto etti.

ŞIRNAK – Şırnak Emek Platformu, BDP Şırnak İl Örgütü, Şırnak Öğrenci Derneği, Şırnak Belediyesi Eğitim Destek Evi, KÜRDİDER Şırnak Şubesi, Cudi Kültür ve Sanat Derneği, Şırnak Genç-Der, Şırnak Öğrenci Kolektifi, Tez-Kop-İş üyelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi, kentteki elektrik kesintilerine ilişkin Şırnak Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

61189

Açıklamada, “Vali göreve DEDAŞ istifa”, “Talana sömürüye hayır” sloganları atan grup, “Yaktığınız tek ampul AKP ampulü”, “DEDAŞ sen hiç sivil itaatsizlik eylemi gördün mü” pankartları açtı.

‘Erdoğan’ın ilgisi buysa istemiyoruz’

Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Şırnak Şube Başkanı Serhat Uğur, AKP’nin her fırsatta bölgeye aktardığı kaynaklardan bahsettiğini ifade ederek, “Bizde buradan kendilerine sesleniyoruz, bu elektrik kesintileri niye, bu kaynaklar nerede çarçur ediliyor” dedi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a seslenen Uğur, “Şırnak’a özel ilgi dediği buysa, biz de al ilgini istemiyoruz’ diye tepki gösterdi. Uğur ve beraberindekiler, hazırladıkları ve üzerinde “Edî Bes e” yazılı siyah çelengi DEDAŞ’ın önüne bıraktı.

DEDAŞ önünde çevik kuvvet ekipleri yoğun güvenlik önlemleri aldı. DEDAŞ’a çelengin bırakılmasına izin vermeyen polis ile STK temsilcileri arasında yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından çelengin bırakılmasına izin verildi. Heyetetn iki kişi, Şırnak DEDAŞ Müdürü Haluk Gürcan İle görüşüp bu sıkıntının derhal giderilmesini talep etti. DEDAŞ Müdürü Haluk Gürcan’ın görüşmede sorunu en yakın zamanda çözeceğini ifade ettiği belirtildi. DİHA

61190

// <![CDATA[
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i

erildi. Heyetetn iki kişi, Şırnak DEDAŞ Müdürü Haluk Gürcan İle görüşüp bu sıkıntının derhal giderilmesini talep etti. DEDAŞ Müdürü Haluk Gürcan’ın görüşmede sorunu en yakın zamanda çözeceğini ifade ettiği belirtildi. DİHA

Zabıta suçüstü yakaladı

13 Nisan 2011 Çarşamba 15:13

Zabıta suçüstü yakaladı

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kalorifer küllerini yol kenarlarına boşaltan bir kamyoneti suç üstü yakaladı. Duruma müdahale eden ekipler kamyonete el koydu.

ERKAN ÇAPRAZ / YÜKSEKOVA HABER

YÜKSEKOVA – Yüksekova Belediyesinin vatandaşların şikayetleri üzerine başlattığı kalorifer külleriyle ilgili tertip düzen denetimleri devam ederken ekipler, belediyeden habersiz kalorifer külü döken bir kamyonete daha el koydu.

61181

Şemdinli yol boyuna kül döktüğünü tespit edilen kamyonet hakkında yasal işlem yapan ekipler yol kenarına dökülen kül torbalarını tekrar araca yükleterek Zabıtalar eşliğinde Belediye Başkanlığı tarafından belirlenen kül dökme merkezine götürüldü.

Konu ile ilgili görüştüğümüz Yüksekova Belediye Başkanı Erdal Aydın insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen kalorifer küllerinin rasgele şehir içine atılmaması yönünde sürekli uyarılarda bulunduklarını uymayanlara da cezai işlem uygulamak zorunda olduklarını belirtti. Aydın, vatandaşlardan konuda duyarlılık beklediklerini söyledi.

Belediyeye 3 yeni araç alındı

13 Nisan 2011 Çarşamba 14:59

Belediyeye 3 yeni araç alındı

Yüksekova Belediyesi Zabıta, Destek Hizmetler Müdürlüğü ve Temizlik birimi Müdürlüğü’ne yeni araçlar alındı.

ERKAN ÇAPRAZ / YÜKSEKOVA HABER

Yüksekova Belediyesi tarafından birimlerinin çalışmalarını daha rahat ve daha seri bir ortamda yapmalarını sağlamak için Zabıta Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğüve Destek Hizmetler Müdürlüğüne yeni araçlar satın alındı.

61177

Konu ile ilgili bilgi veren Yüksekova Belediye Başkanı Erdal Aydın, “Dönemimizde devamlı ve yoğun bir şelildee devam eden icraatlarımızın biran önce bitirilerek halkımızın hizmetine sunulması aşamasında personelimiz büyük bir gayret ve zevkle çalışmalarını sürdürmektedir. Hizmet kervanının geniş bir alanda devam etmesi ve yoğun çalışma temposu nedeniyle personelimiz mevcut araçlarla hizmetlerin takibinde zorlanmaktaydılar. Birimlerimize yeni araçlar alarak hem bu sıkıntılarını ortadan kaldırdık hem de çalışmaları için daha rahat bir ortam yaratıldı. Tüm birimlerimizin bu gayretle çalışacaklarına inanıyoruz” dedi.

BDP’ye operasyon

13 Nisan 2011 Çarşamba 11:04

BDP’ye operasyon

Konya’da aralarında BDP İl Yöneticisi Bahattin Yıldız ve Eğitim Sen üyesi Ramazan Turan’ın da bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.

KONYA – Operasyon’un “Emek, Barış ve Özgürlük Bloğu”nun Konya Bağımsız Milletvekili Adayı Mehmet Bozdağ’ın dün seçim startını vermesinden sonra yapılması dikkat çekti.

Konya, Kürt öğrencilerine yapılan geniş kapsamlı bir operasyonuyla güne uyandı. Terörle Mücadele ekiplerinin evlere yaptığı baskınlardan sonra 18’i öğrenci olmak üzere Konya İl yöneticisi Bahattin Yıldız ve Eğitim Sen üyesi Ramazan Turan’ın da aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmezken, operasyonun zamanlaması dikkat çekti.

“Emek, Barış ve Özgürlük Bloğu”nun Konya Bağımsız Milletvekili Adayı Mehmet Bozdağ’ın dün seçim startı vermesinin ardından operasyonun yapılması dikkat çekti. Özellikle Bozdağ’ın seçim kampanyasını yapacak ve kendisine destek verecek olan kişilerin gözaltına alınmış olması “BDP’ye yönelik seçim operasyonu” şeklinde tanımlandı. DİHA

‘Yolunuz açık olsun’

12 Nisan 2011 Salı 18:53

‘Yolunuz açık olsun’

Edebiyat ustası Yaşar Kemal, çok sayıda çevre örgütü tarafından doğaya ve canlı yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için ”Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla Türkiye’nin 7 bölgesinden Ankara’ya doğru başlatılan yürüyüşe desteğini kaleme ald

İSTANBUL – Başta barajlar olmak üzere doğaya ve canlı yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için ”Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla ilk olarak 4 Nisan’da Artvin’den olmak üzere Türkiye’nin diğer 6 bölgesinden Ankara’ya ulaşmak için ‘Büyük Anadolu Yürüyüşü’ne çıkan doğal yaşam savunucularına edebiyat ustası Yaşar Kemal’den de kalemiyle destek geldi. Kaleme aldığı yazı ile yürüyüşe olan desteğini gösteren Kemal, yazısında çok iyi bildiği ve yansıttığı Anadolu’yu anlattı.

İşte Yaşar Kemal’in ‘Büyük Anadolu Yürüyüşü’ için kaleme aldığı yazı:

“Doğaya düşman olan bir ülke olduk. Toros dağları bizim dağlarımızdı. Çocukluğumda, gençliğimde dağlara yaylaya giderdik. Bahar ve yaz günlerimiz Toroslar’da geçerdi. Yaylalar çok güzeldi. Ormanlarda çiçeklerin kokusundan geçilmezdi. Yiyecek otlar herkese güç verirdi. Dağlarda insanlar hastalık bilmezlerdi. Bugüne geldik. Bu günler, o günler değil. Bu ağaçlar o ağaçlar değil, bu çiçekler o çiçekler değil. Yaylara girildi, ormanlar kesildi, ağaçlar gece gündüz ovalara, şehirlere, kasabalara, köylere taşındı, ceviz ağaçları da başka ülkelere. Ormanlarda ceviz ağaçları tükendi.

Eskiden her kırk, otuz, yirmi çınarın altındaki pınarlar kalmadı, kızlarına o pınarların adını koyanlar da hemen hemen kalmadı. Yağmur suları ile köylerin, kasabaların, illerin evleri, bahçeleri, tarlaları sular altında kaldı. Yağmur suları artık her yeri kesip kıracak. Bu, kazançlarından başka dünyayı görmeyen, bilmeyen yöneticilerin marifetidir. Bu, erozyon deyince gülenlerin, ne olduğunu bilmeyenlerin ahmaklığıdır.

Son yıllarda bir de barajlar çıktı. Bilenler bilir, dünyada birçok ülke barajların belasına uğramıştır. Bizde barajların ne olduğunu bilmeyenler gitsinler Rusya’yı Mısır’ı görsünler, gelsinler bizi görsünler. Adana’yı, Urfa’yı görsünler. Gelenler bir de Allianoi’yi, Hasankeyf’i görsünler. Allianoi’nin ne olduğunu bilmeyenler üstüne çakıl taşı dökmüşler. Oysa burası insanlığın sağlık merkezidir, insanlığın kutsal bir yeridir. Bizim kıymetli barajcılarımız çok zekilerdir, üstünü çakılla, kumla örtmüşler. Niçin görsünler insanlar onları? Görsünler de güldüklerinden utansınlar.

Bir de Hasankeyf var. Hasankeyf’te baraj yapılsın diye bize, bize değil barajcılara bazı Avrupa ülkeleri para vermek istemişler, sonra da seçmenleri bu paranın nereye gideceğini anlayıp, tepki verince parayı vermekten vaz geçmişler. Sayın ya elbette sayın politikacılar herhalde şaşırmışlardır.

Bize gelince Anadolu babamızın çiftliği değildir. Size ben söylüyorum. Ben bir Anadolu köylüsüyüm. Anadolu’yu baştanbaşa gazeteci olarak dolaştım. Bu halkı iyi biliyorum. Anadolu’yu keyfiniz için bu hallere sokuyorsanız yanlışsınız. Belki siz de Anadolulusunuz da başınız dönmüştür. Öyledir herhalde, bilemiyorum, başınız dönüyorsa Allianoi’ye gidin, belki size bir ilaç bulunur.

Size öğüt vermek istemiyorum, öğüt sevmem, konuşmamı öğüt saymayın. Bugün varsınız yarın yoksunuz, bu Anadolu insanları kolay bağışlamaz. Anadolu, topraklarının üstüne titrer, Kurtuluş Savaşımıza bakın. Bugün bir kez daha “Anadolu’yu Vermeyeceğiz” diyerek, yola çıkanların yolu açık olsun.” DİHA

İşte dünyanın en uzun gökdeleni

13 Nisan 2011 Çarşamba 12:57

İşte dünyanın en uzun gökdeleni

Dünyanın 16. zengini olan Suudi Arabistan Prensi el Velid Bin Talal, dünyanın en uzun gökdelenini inşa ettiriyor.

Dünyanın en yüksek gökdeleni Suudi Arabistan’da inşa ediliyor. Kingdom Tower (Kraliyet Kulesi) tam 1600 metre yüksekliğinde olacak.

18 MİLYAR DOLAR MALİYETLİ

Tamamlandıktan sonra içinde otel, ofisler ve dairelerin yanısıra bir alışveriş merkezinin olacağı binanın maliyetinin 18 milyar dolar olduğu açıklandı.

Suudi Kraliyet ailesi tarafından desteklenen ve Amerikalı müteahhitlere teslim edilecek bina Kızıl Deniz kıyısındaki liman kenti Cidde’de yer alacak.

DÜNYA TİCARET MERKEZİ’NİN İKİ KATI YÜKSEKLİĞİNDE

2014’te tamamlanması planlanan Kraliyet Kulesi, 11 Eylül’de yıkılan ve yenisi inşa edilen Dünya Ticaret Merkezi’nin iki katı, Sapphire İstanbul’un ise altı katı yüksekliğinde…

Zorlu çöl iklimi ve şiddetli rüzgarlara dayanabilmesi için temelinde bilgisayar kontrollü bir amortisör konması planlanan binaya destek vermesi için de yan taraflarına 2 küçük kule inşa edilecek.
160 katlı binanın projesini İngiliz mühendislik firmaları Hyder Consulting ve Arup hazırladı.

Dermibaş: Yoksulluk politikalarına dur diyoruz

12 Nisan 2011 Salı 12:06

Dermibaş: Yoksulluk politikalarına dur diyoruz

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, ‘Mantar yetiştiriciliği projesi’nin kadınların istihdam sahibi olarak kendini güvence altına aldığı, özgüvenini geliştiği ve kendini özgürleştirdiği noktasında ileriye doğru atılan bir adım olduğunu söyledi.

DİYARBAKIR – Sur Belediyesi ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından kurulan “Ekonomi ve İstihdam Komisyonu” kapsamında başlatılan ‘Mantar yetiştiriciliği projesi’ kadınları üretime katmaya devam ediyor. Sur ilçesinde 15 kadının evde mantar yetiştirerek üretime katkı sağlamasına ilişkin, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ve DTK Ekonomi ve İstihdam Komisyonu üyesi Hamit Eser Sur Belediyesi’nde bir açıklama yaptı. Demirbaş, bu proje ile yoksulluğun ve yoksullaştırma politikalarının önüne bir nebze de olsa geçileceğinin altını çizdi.

‘Bu proje yoksullaştırma politikalarına verilen bir cevaptır’

Demirbaş, mantar projesinin kadınların ekonomik yaşama katılmaları ve ekonomik özgürlüklerine bir adım daha yaklaşmaları anlamında ciddi katkılar sunduğunu belirterek, “Bu proje bize göre tarihi bir projedir. Kadınların ve toplumun tüm kesimlerinin üretime dahil edilmesi için mantar yetiştiriciliği üretimi projesine imza attık” dedi. Projenin yoksullaştırma politikalarına bir cevap olduğunu belirten Demirbaş, “Projenin yoksulluğun ve yoksullaştırma politikalarının gerçekleştirildiği bu coğrafyada bir boyutla insanlarımızın kendini bu duruma düşürenlere muhtaç olmadan, kadının istihdam sahibi olarak kendini güvence altına aldığı, özgüveninin geliştiği ve kendini özgürleştirdiği noktasında ileriye doğru atılan önemli adımlardan biridir” şeklinde konuştu.

‘Hedef, 100 kadına ve 100 aileye ulaşabilmek’

Hedefin günde 100 kilo mantar üreterek, 100 kadına ve 100 aileye ulaşabilmek olduğunu aktaran Demirbaş, amaçlarının hem kadın hem de istihdam boyutuyla belediyeye yetebilecek kentler projesi oluşturmak olduğunu söyledi. Üretilen mantarların Diyarbakır’da tüketildiğine dikkat çeken Demirbaş, “Elde edilen gelirlerin kimin ne kadar üretildiğine bakılmasın ortak bir havuzda toplanarak herkese eşit dağıtılmaktadır. Yani kooperatifleştirerek bir anlamda paylaşım kültürünü de geliştiriyoruz. Biz kadının özgürlük mücadelesine önem verdiğimiz için bu projenin kadının ekonomik anlamda güçlenmesinde ve özgüvenini kazanmasında etkili olacağını düşünüyoruz” diye konuştu. Önümüzdeki günlerde yeni komisyon kapsamında yeni projelere de imza atılacağını belirten Demirbaş, bunlardan birinin de damda seracılık projesi olduğunu müjdeledi.

Öte yandan DTK Ekonomi ve İstihdam Komisyonu üyesi Hamit Eser ise, “Projedeki amacımız kadınların üretime katkıda bulunmasının yanı sıra, üretilen ürünlerin satışa sunularak gelir düzeyi düşük aileleri üretime katmak olduğunun bilinmesini isteriz” şeklinde ifade etti. DİHA

Salman gözaltında

13 Nisan 2011 Çarşamba 10:17

Salman gözaltında

Kadıköy’de uygulama yapan trafik ekipleri, alkollü olduğu öne sürülen sinema sanatçısı İlyas Salman’ı, “polise mukavemet” suçundan gözaltına aldı.

Alınan bilgiye göre, Bostancı Sahil Yolunda uygulama kontrol yapan polis ekipleri, sinema sanatçısı İlyas Salman’ın aracını durdurdu.

Alkollü olduğu öne sürülen Salman, görevlilere mukavemet gösterdiği iddiasıyla gözaltına alındı.

Salman, yapılan sağlık kontrolünün ardından Bostancı Polis Merkezi’ne götürüldü. Ünlü sanatçının geceyi emniyette geçireceği, sabah saatlerinde Kadıköy Adliyesi’ne sevk edileceği öğrenildi.